Kayseri Bağları ve Bağ Kültürü

Kayseri’nin bulunduğu yer sert kış aylarının yaşandığı bir bölge olduğundan, kış aylarının kentte, yaz aylarının bağlarda yaşandığı bir gelenek gelişmiştir. Kayseri’deki kadim bağ yerleşmeleri ve bağ kültürü, II. Dünya Savaşı’ndan sonra yaşanan, sanayileşme, kentleşme, siyasi konjonktür, özgür yaşama isteği, toplumun düşünce ve yaşam tarzındaki değişmelere bağlı olarak unutulmaya yüz tutsa da, boğucu şehir hayatı ve özellikle Covid 19 salgınından sonra hatırlanmaya başlamıştır.

Kayseri Erkilet Caddesi (1950’ler) (Bugünkü İstasyon Caddesi ve Cumhuriyet Meydanı)

Kayseri’nin Gesi, Hisarcık, Erkilet, Talas, Eskişehir, Beğendik, Hacılar, Germir, İncesu, Kayabağ, Develi, Endürlük gibi ilçe ve mahallelerinde merkezi yerleşim yerlerine en az üç, en fazla onbeş kilometre mesafede çok sayıda bağ bulunmaktadır. Bu bağlarda bulunan evler ve yaşam alanları Kayseri’ye özgüdür. Bu evler yüzyıllar boyunca sadece yaz aylarında kullanılırken günümüzde bazıları yaz-kış oturulan evler haline gelmiştir.

Hisarcık Bağları

Bahar geldiğinde başlayan bağ işleri, ağaçların/asmaların/çubukların budanması, bağın bellenmesi, gübrelenmesi şeklindedir. Kadim bağlarda su olmadığı zaman kullanılmak üzere kışın yağan karla doldurulan sarnıçlar bulunur.

Bağlar, önceleri ailelerin kış boyunca tüketecekleri yiyeceklerin bir kısmını ürettikleri yerlerdi. Bağda yetiştirilen meyve ve sebzeler yaz boyunca kurutulur; pestili, reçeli, marmeladı ve konservesi yapılırdı. Üzüm yekpare taştan oyulmuş, çörteni bulunan, elli altmış santim yüksekliğinde “şirane” içinde ayakla ezilir, çörten altındaki bakır kazan üzüm suyuyla doldurulurdu. Bağın bulunduğu yöreden temin edilen pekmez toprağı atılan bu su kaynatılır pekmez yapılırdı. Bulamaca batırılan badem ve cevizlerle tatlı sucuk yapmak için karışımlar hazırlanırdı. Bağda yetişen patlıcan, salatalık, biber, kabak, fasülye, bezelye, maydanoz ve nane kurutulur ya da turşu yapılırdı.

Bir Kayseri Bağında Kurutulan Meyveler

Bağda en son hasadı yapılan gilaburu olurdu. Hasadı yapılan gilaburu küplere konur, üstü su ile duldurulurdu. Kışın ezilerek suyu içilirdi. Bağdan şehre göçerken bağlar o bölgenin bekçisine teslim edilirdi.

Kayseri Erozyonla Mücadele ve Ağaçlandırma Vakfı olarak atalarımızdan miras kalan bağ kültürünün yaşatılmasını destekliyoruz. Dilimize Farsçadan geçen “bağ” kelimesi “üzüm kütüklerinin dikili bulunduğu toprak parçası” anlamına gelse de, Kayserili’ler “bağ” kelimesini “bağlanma” fiilinindeki köke benzetirler. Kayserili’ler bağlarına gönül bağı ile bağlıdırlar.

Tekrar yeşerdiğini sevinerek gördüğümüz bağ kültürüne vakıf olarak tüm imkanlarımızla destekte bulunuyoruz. Bağınız da görmek istediğiniz, Kayseri’ye has fide, fidan, çiçek ve diğer bitkileri Kayseri Erozyonla Mücadele ve Ağaçlandırma Vakfı fidanlıklarından temin edebilirsiniz.