Dünyada popüler hale gelen Bitcoin, Ethereum, Binance Coin, Tether, Solana, XRP vs. gibi isimlerle anılan kripto para (cryptocurrency) birimlerinin üretilmesi ve işletilmesi için yüksek miktarda enerji ve gelişmiş donanım kullanılıyor. Öyle ki kripto para piyasasında en büyük hacme sahip olan Bitcoin, Tayland’ın kullandığı kadar enerji gerektiriyor. İki yıl önce (2019) 22 megaton karbon ayak izi bulunan bu para birimi, şimdilerde (2021) 90 megatonluk devasa bir karbon ayak izine sahip. İngiltere’nin saygın okullarından Northumbria Üniversitesi öğretim üyelerinden Dr. Pete Howson ve dijital
Türkiye’de çevreye ayrılan harcama, 2020 yılında yüzde 8,9 artarak 41,7 milyar liraya ulaştı. TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) tarafından yapılan açıklamaya göre çevre koruma harcamalarının % 59,1’i mali ve mali olmayan şirketler, % 32,8’i devlet tarafından ya da kar amacı gütmeyen kurumlarca gerçekleştirildi. Hane halkı ise çevreye toplam harcamanın % 8,2’si kadar katkıda bulundu. Yapılan harcamaların % 54,4’ü atık yönetimi, % 31,4’ü atık su yönetimi, % 4,3’ü biyolojik çeşitliliğin ve peyzajın korunması, % 3,2’si erozyon ya da toprak rehabilitasyonu ile yeraltı ve yüzey
Kayseri’nin en önemli sulak alanlarından birisi olan Sultan Sazlığı kuruma tehlikesiyle karşıkarşıya görünüyor. Develi Ovası’nda 94 kilometrekare alan kaplayan, Sultan Sazlığı su döngüsünün önemli bir parçası olan, tuzlu suya sahip Yay Gölü, yaz aylarındaki aşırı sıcaklardan dolayı kurudu. Anadolu Ajansının haberine göre sonbahar aylarında gerçekleşmesi beklenen yağışlarla tekrar su tutması bekleniyor. Hidrolojik açıdan dinamik bir yapıya sahip olan Sultansazlığı, yıl içinde normal olarak değişim gösteriyor. Bölgeyi yıllardır inceleyen ve konunun sayılı uzmanlarından Erciyes Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği öğretim üyesi
Uluslararası Ticaret, Yatırım ve Tanıtım Ajansı’nın yayınladığı bir rapora göre, Paris İklim Anlaşması’ndan bu yana, iklim teknolojisine (çevre dostu teknolojiler) yapılan yatırımların getirisi göz kamaştırıyor. Dünyada bu alandaki en büyük girişimlerden birisi olan London & Partners‘ın başkanı Lucette Demets; “Paris İklim Anlaşmasının birçok ülke tarafından kabul edilmesi, özellikle bu alana yapılan yatırımları da artırdı. Küresel olarak iklim teknolojisi firmalarının ve sera gazı emisyonlarını azaltmayı ya da ortadan kaldırmayı amaçlayan girişimlerin sayısında olağanüstü bir büyüme yaşandı.” dedi. Rapora göre bu sektörün 2021’de
2015 yılında Fransa’nın Paris kentinde birçok ülke tarafından imzalanarak yürürlüğe giren “Paris İklim Anlaşması” Ekim 2021 tarihinde TBMM tarafından onaylandı. Böylece asıl hedefi küresel sıcaklıktaki artışın 2 derecenin altında tutulması olan ve bu artışı 1,5 derece ile sınırlandırmak olan anlaşma, Türkiye tarafından da kabul edilmiş oldu. Paris İklim Anlaşması 7 Ekim 2021 tarihi itibariyle bağlayıcı nitelik kazanmış oldu. Yasal bağlayıcılığı olan ilk evrensel anlaşma olarak da gösterilen Paris İklim Anlaşması, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi‘nin (BMİDÇS) Paris’te yapılan 21. Taraflar Toplantısı’nda
Hava kirliliği yorgunluğa, huzursuzluğa, astıma, KOAH hastalığına, nefes tıkanıklığına ve mutsuzluğa yol açıyor. Bu da yetmezmiş gibi insan ömrünü de kısaltıyor. Amerika Birleşik Devletleri‘nin saygın üniversitelerinden Chicago Üniversitesi‘de yapılan bir araştırma dünyada meydana gelen ölümler düşünüldüğünde, gerçekleşen on ölümden ikisinin hava kirliliğinden kaynaklandığını ortaya koydu. Veriler dünyada her sene 7 ila 8 milyon insanın hava kirliliğine bağlı hastalıklardan hayatını kaybettiğini gösteriyor. Chicago Üniversitesi’nin sürekli olarak yayımladığı bir gösterge olan “Hava Kalitesi Hayat Göstergesi“ne (Air Quality Life Index – AQLI) göre insan ömrü hava
İklim krizinin geldiği son nokta yaz aylarında Sibirya’dan, Akdeniz’in ücra köşelerine kadar orman yangınlarının yayılmasıyla kendisini gösterdi. 2021 yılının ilk sekiz ayında, kuzey yarım kürede geçen yıllara nazaran çok fazla alan kül oldu. Avrupa Orman Yangını Bilgi Sistemi (EFFIS) verilerine göre, orman yangınları 2021 yılında oldukça yıkıcı oldu. Türkiye’de 2008-2020 yılları arasında yaklaşık 20.760 hektarlık alan yanarken, bu miktar 2021 yılının ilk sekiz ayında yedi buçuk kat artış gösterdi. 2021 yılının Ocak ile Ağustos ayları arasında küle dönen ormanlık alan 177.476